Evrene, doğaya, varlığa ilişkin sorularımızın, sorunlarımızın derinleştiği; ölüm gerçekliğinin bütün dünyayı sarstığı günlerin hemen ertesinde yaşama, “niçin”, “nasıl” gibi sorular sormanın tam zamanı.
Bu sorulara farklı inançların, farklı kültürlerin ve toplumsal yapıların izlerini taşıyan yanıtlar alabilmek için dünyanın farklı noktalarından arkadaşlarımıza sorduk: ne için yaşıyorsun? Her sabah güne başlarken seni hayata bağlayan ne? Bir hayalin var mı? Sence pandemi bu soruların cevaplarını etkiledi mi?
Yeryüzünden Varoluş Notları dizimizin üçüncü içeriği Rusya’dan.
Her şeyden önce sorularınız için teşekkür ederim. Kolay oldukları halde olgunlaştıkça bu sorular üzerine düşünmeye daha az zaman ayırma eğilimindeyim.
İlk soruyu “yaşamına bir amaç katan ne, onu ne anlamlı kılıyor?” şeklinde okumayı yeğliyorum. Bence bütün neşe ve mutluluk anları… Birini sevmek ve sevilmek için, önce akademik sonra profesyonel hedeflere ulaşmak için ve elbette dünyayı daha iyi tanımak, onun bütün ayrıntılarını görmek ve böylece merakımı beslemek için yaşıyorum.
Beni, hayatıma bağlayanın hayalim olduğunu tahmin ediyorum. Mesleki anlamda kendimi gerçekleştirmemin ve ailemin arzulanan güzel bir fotoğrafı… Becerilerim ve donanımımla sevdiklerime ve hizmet edebileceğim diğer insanlara bir şeyler verebilme gönüllülüğü…
Henüz özel bir hayalim yok. Sanırım daha çok süreç-sonuç odaklı biriyim. Uyum içerisinde yaşamaktan, yeni fırsatları kollamaktan ve atılacak adımları sezinlemekten keyif alıyorum.
Pandemi dünyaya bakış açımda ciddi bir değişiklik yaratmadı, bununla birlikte derin düşünmeye ve daha önce göremediğim bir şeyleri anlamaya daha çok zamanım oldu. Günlük hayatımı çok değiştirdi çünkü bu bir ayda erkek arkadaşımdan ayrıldım ve işimi kaybettim. Ancak birkaç aylık dinlenmeden sonra her şeye, bütün enerjimle kazımaya, Moskova’da güzel yaz günlerinden yararlanmaya yeniden başladım. Tanrı’ya imanımın bana güç, destek ve ufak sınavlara rağmen ilerleme imkanı verdiğini düşünüyorum.
Polina Mytsalo, Rusya