Written by 21:55 Röportaj

Büyükelçi (E) Selim Kuneralp: “Birleşmiş Milletler’in tamamen iflas ettiğinin açık bir göstergesi”

Selim Kuneralp’le 2 Mart 2022 tarihli “Rusya-Ukrayna Savaşı” yayınımızdan #1soru1cevap

Rusya-Ukrayna Savaşı, zaten çok eleştirilen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yapısının ve Birleşmiş Milletler sisteminin değişmesini tetikleyebilir mi?

Selim Kuneralp: Biliyorsunuz yıllardan beri bu tartışılan bir şey. BM 1945’te kurulduğunda 50 civarında üyesi vardı. Güvenlik Konseyi’nin 11 üyesi vardı. Bunlardan 5 tanesi malum daimi üyeler. O zaman tabi Çin, milliyetçi Çin’di. 50 BM üyesine karşılık 11 tane Güvenlik Konseyi üyesi vardı. 1960’lı yıllarda BM 100’e yakın üye sayısına ulaştığında Güvenlik Konseyi 11’den 15’e çıktı. Daimi üyeler devam etti, 1970’li yıllarda Çin’in sandalyesinin sahibi değişti fakat yapı değişmedi. Şimdi BM’nin 193 üyesi var. Başlangıçta 4 veya 5 ülkeden birisi Güvenlik Konseyi üyesiyken şimdi 12-13 üyesinden biri Güvenlik Konseyi üyesi olabiliyor.

Tabii bu veto hakkı da tarihten gelen bir şey. Bu beş ülke niye veto hakkı sahibi? Çünkü bunlar II. Dünya Savaşı’nın galip devletleri. Çin’in, özellikle Mao’nun Çininin II. Dünya Savaşı’nın kazanılmasına katkısının ne olduğu tarihçiler tarafından haklı olarak tartışılıyor. Zaten o sandalye Çin Halk Cumhuriyeti’ne değil, milliyetçi Çin’e verilmişti. Amerika’nın milliyetçi Çin’e, Çan Kay Şek’e duyduğu sempatiden ve onun hakikaten Japonlarla savaşmış olmasından dolayı bir mükâfat olarak verildi. Oysa Çin Halk Cumhuriyeti o sıralar yoktu. Yani Çin’in bile II. Dünya Savaşı’nın galibi olarak görülmesi biraz anormallikti. Mesela Fransa’nın da savaşın kazanılmasındaki rolünün çok sınırlı olduğu biliniyor. İşgal altındaydı çünkü biliyorsunuz. Savaşın galiplerinin 70 küsur sene sonra hâlâ Güvenlik Konseyi’nde oturmaları gerçekten anormal bir şey; ama bunu nasıl değiştireceksiniz? İmkan yok; çünkü bu belki 15 seneden beri belki daha fazla süreden beri tartışılan bir şey. İşte genişletelim, yeni daimi üyeler yaratalım. O da konuşuldu bir hayli ama hemen birileri çıkıveriyor. Mesela Hindistan’ı daimi üye yapalım dendiğinde Pakistan “niye olacak” diyor. “Japonya’ya daimi üyelik verelim” dendiğinde Kore diyor ki “Nereden çıktı bu?”. Afrika’da kime vereceksiniz? Latin Amerika’da Brezilya’ya verseniz Arjantin karşı çıkacak. Avrupa’da mesela Almanya bir ara deniyordu, hemen İtalyanlar karşı çıktı. Yani dolayısıyla bunun değişmesi kolay kolay gerçekleşmeyecek

Tabi bu savaşta Rusya’nın daimi üye olması ve veto hakkı… Sadece daimi üye değil, Şubat ayında biliyorsunuz Güvenlik Konseyinin dönem başkanlığı rotasyonla ve aylık olarak değişiyor. Her ay 15 ülkeden bir tanesi başkanlık ediyor. Şubat ayında tesadüfe, ironiye bakın ki Güvenlik Konseyi başkanı Rusya’ydı. Kendi aleyhine getirilen bir karar tasarısının tartışmasını Rus daimi delegesi yönetmek durumunda kaldı. İşte malum o vetoyu kullandı. Çin de BAE de çekimser oy kullandılar mesela. Çin’in veto hakkı olmasına rağmen onu kullanmaması enterasan bir şey tabi. Ama bu bile Birleşmiş Milletler’in bu kriz karşısında tamamen iflas ettiğinin bence açık bir göstergesi. Ama iflas etmiş olması sistemin revize edileceğine, reforme edileceğine katiyen garanti teşkil etmez. Ben böyle bir ihtimal görmüyorum.

(Visited 225 times, 1 visits today)
Close