Written by 22:35 Makaleler

İran Halk Müziğine Damga Vuran Bir Ustanın Ardından: Muhammed Rıza Shajarian

Bazı sanatçılar devletlerden büyüktür, iktidarlardan büyüktür, siyasetten büyüktür, rejimlerden büyüktür. Büyük üstat Muhammed Rıza Shajarian tam da böyle bir sanatçıydı ve bugün 80 yaşında hayata gözlerini yumdu. O; sadece bir ses sanatçısı değildi, pek çok müzik enstrümanı yarattı, hattattı, besteciydi ve altına imza attığı eserler İran halkının kültürel, sosyal ve siyasal hayatında derin ve unutulmaz izler bıraktı. Bazı eserleri kültür mirası kapsamına alındı ve dünya çapında pek çok ödüle layık görüldü. İki kez Grammy ödülüne aday gösterildi, UNESCO’nun Picasso ve Mozart ödüllerini aldı, Fransa şövalye nişanına layık görüldü ve dünyanın en büyük 50 ses sanatçısı arasında gösteriliyordu.

Sesinin rengi babasından geliyordu ve henüz 5 yaşındayken ses eğitimine babasının gözetiminde başladı. Henüz 12 yaşındayken ilk kez sesi radyodan yayınlandı. Yüksek okula başladığında ilk kez profesyonel bir müzik öğretmeni oldu ve okuldan mezun olduktan sonra İran Milli Eğitim Bakanlığı’na girerek öğretmenlik yapmaya başladı. Daha sonraki yıllarda müzik, hat sanatı, enstrüman yapma ve çalma alanlarında pek çok üst düzey isimle çalışma fırsatı buldu. Babası onun daha çok dinî müzik ve ilahilerle ilgilenmesini istediği için radyoda müstear isimle eserlerini seslendiriyordu. Pek çok lehçe, ağız, şive ve dilde ünlü şair ve sanatçıların eserlerini yorumladı. Devrimin yaklaştığı 1979 yılında devlet radyosunun yayın politikalarını benimsemediği için bir süre radyoyla çalışmayı bıraktı. Bu dönemde hem solo çalışmalar yürüttü hem de pek çok sanatçı ve grupla düet çalışmaları yaptı. 1980’de 30 yıl boyunca radyo ve televizyonda her dini merasimde yayınlanacak olan Rabbena duasını seslendirdi ve aklımızda yer edinen eserlerinden biri ortaya çıkmış oldu.

1980’li yıllar başladığında büyük üstat Shajarian, İran dışında da konserler vermeye başlayarak uluslararası müzik mecralarında adından söz ettirmeye başladı. Bu yıllar ayrıca Shajarian’ın toplumsal olaylara ve İslam devrimi sonrası halkın sosyolojik, ekonomik ve politik sorunlarına ses vermeye başladığı yıllardı. İran İslam devriminin başarısız sonuçlar elde etmeye başladığını 80’li yıllarda dillendirmeye başlamıştı. Daha sonraki yıllarda Shajarian onlarca albüm ve konserin altına imza attı ve bu çalışmaları ona 1999 yılında UNESCO’nun Picasso ödülünü getirdi.

Yıl 2009’u gösterdiğinde büyük üstat Muhammed Rıza Shajarian’ın İran rejimine karşı tepkisi daha da yükseldi. O yıl İran’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmış ve Mahmud Ahmedinejad’ın ikinci kez seçilmesinin duyurulmasıyla birlikte seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle büyük bir halk ayaklanması başlamıştı. Devletin gücünü arkasına alan Ahmedinejad, protesto gösterileri yapan halk için “bir avuç çer çöp” ifadesini kullanınca üstat Shajarian ona cevaben BBC’ye verdiği mülakatta şu ifadeleri kullanmıştı:

“Halk böylesine ayaktayken, Ahmedinejad’ın dediği gibi bir avuç çer çöp sokaklardayken, benim sesimin devlet radyo ve televizyonunda bir yeri olamaz. Benim sesim çer çöpler içindir ve her zaman da onların sesi olacaktır.”

Büyük usta sözünün arkasında durdu ve dönemin devlet radyo ve televizyon kurumu başkanına bir mektup yazarak bundan böyle hiçbir eserinin yayınlanmasını istemediğini, dini ve kanuni olarak artık buna hakları olmadığını ve eserlerini İran halkına armağan ettiğini söyledi. Resmî olarak da şikayette bulundu. Bir sokak eylemine verdiği destekte aracının içinden zafer işareti yapıp “diktatöre ölüm” sloganı attığı görüntüler yayınlanınca radikallerin hedefi haline geldi. Böylelikle İran İslam rejiminin müesses nizamının tüm hışım ve nefretini üzerine çekmiş oldu. Bazı sanatçılar devletlerden büyüktür çünkü kökleri halklara bağlıdır. İran rejimi öldüğü güne kadar ondan nefret etti ancak hiçbir zaman ona dokunmaya cüret edemedi ve sadece sansür ve tacizle yetinebildi.

Büyük üstat Shajarian, 2006 yılında UNESCO’nun Mozart nişanına layık görüldü. 2010 yılında Kaliforniya Stanford Üniversitesi’nden Bita ödülünü aldı. 2014 yılında Fransa’nın Tahran Büyükelçiliğinde yapılan resmî törenle şövalye nişanı aldı. 2017 yılında Uluslararası Barış İçin Sanat ödülünü aldı. Albümleri iki kez Grammy ödülüne aday oldu. Shajarian, İran klasik müziğini değiştiren ve halk müziğine damga vuran son 100 yılın en büyük sanatçısı olarak kabul ediliyor.

Üstat Shajarian’ın sağlık sorunları 2016 yılından bu yana kötüleşti ve nihayetinde 8 Ekim 2020’de Tahran’da hayata gözlerini yumdu. Ardında yüzlerce eser, yüzlerce öğrenci ama en önemlisi rejimin bile ona dokunmaya cüret edemeyeceği büyüklükte bir halk sevgisi bıraktı. Üstat Shajarian bu dünyadan göçerken bile bazı sanatçıların devletlerden büyük olduğunu ve halkın hiçbir şeyi unutmadığını gösterdi çünkü hastane önünde toplanan sevenleri “Devlet radyo ve televizyonumuz bizim utancımızdır” sloganlarıyla gereken mesajı verdi.

Teokratik faşizm mutlaka tükenip bitecektir ancak nefretini kustuğu büyük üstat Muhammed Rıza Shajarian gibi sanatçıların halkların gönlündeki yeri hep baki olacaktır. Anısına saygıyla…


Savash Porgham

1985 yılında İran’ın Urumiye şehrinde doğdu. Türk, Kürt ve Arap kökleri olan bir ailenin mensubu. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Yüksek lisans ve doktora eğitimini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Gazetecilik Anabilim Dalında tamamlamıştır.

“Şövalyelik Mesleği Gazeteciliğin Keskin Kılıcı: Haber” kitabının yazarlarından. “Şövalyelik Mesleği Gazeteciliğin Uzmanlık Alanları” kitabının bölüm yazarı. 2012 yılı Aydın Doğan Vakfı Genç İletişimciler Araştırma/İnceleme Haberciliği ödülü sahibi. Ulusal ve Uluslararası basın mecralarında yayınlanmış haber, röportaj, makale ve çeviri çalışmaları bulunuyor.

(Visited 708 times, 1 visits today)
Close