Written by 10:00 Çeviri

Joan Robinson’dan Keynesyen İktisat Dersleri III: Çarpan

Oktay Özden derledi…

Yatırımların artmasının gelirlere ve tasarruflara olan etkisi üzerine daha detaylı düşünmemiz gerekir. Yatırımlardaki artış gerçekleştiğinde (bunun konut inşaatında gerçekleştiğini varsayalım) belirli bir işsizlik düzeyindeki insan; inşaat, demirçelik, çimento, cam, nakliye gibi sektörlerde iş sahibi olur. Yatırımların artması ile ortaya çıkan bu yeni istihdama doğrudan (primary) istihdam adını veriyorum. İstihdamın artması, gelir düzeyinin artmasına dolayısıyla tüketimin artmasına neden olur. Yeni işe giren insanlar gelirleri ile gıda, giyim ve benzeri tüketim malları sektörlerini canlandırırlar. Dolayısıyla tüketim mallarına olan talebin artması, bu sektörlerde toplam hasılanın ve kârların artması ile birlikte sektördeki istihdam düzeyinde artışa neden olur. Bu sektörler diğer birçok sektör ile (örneğin petrokimya, tarım, hayvancılık…) bağlantılıdır. Dolayısıyla diğer sektörlerdeki hasılalar artar ve istihdam kıpırdamaya başlar. Tüketim mallarına olan talebin artması ile daha sonradan ikincil olarak ortaya çıkan istihdam artışına ise dolaylı (secondary) istihdam adını veriyorum. Sektörler arası tüm bu etkileşim sürecine ise çarpan süreci adı verilir.

Konut Endüstrisi

Örnek verdiğimiz çarpan sürecinin etki düzeyi, başlangıç noktası konut sektöründen tüketim mallarının üretildiği sektörlere doğru etkisini yavaş yavaş kaybederek tüm sektörlere yayılır. Diğer yandan işçilerin aldıkları maaş ise onların toplam gelirlerinin üzerine bir ek olarak düşünülebilir. Çünkü işçi, işsiz kalsa bile hayatta kalmak için birtakım gelirlere sahip olabilir: işsizlik maaşı, maddi yardım veya geçmiş dönemden kalan tasarruflar ve benzeri. Şimdi kolaylık olması bakımından tüm bu gelirlere kısaca işsizlik ödeneği adı verelim. Bu işsizlik ödeneği ise daima çalışırken elde edilen ücretlerin gerisindedir. Dolayısıyla iki durumdaki tüketim harcamalarının hadleri arasında fark vardır.

Çarpan sürecinde, konut inşası üzerindeki tüm harcamalardan daha azı, ikinci tura (veya etkinin bir sonraki sektörde ortaya çıkışındaki örnekte gıda ve giyim sektörlerini verdik) aktarılır. İkinci turdaki etkinin cereyan ettiği sektörlerdeki toplam harcamaların ise daha azı üçüncü turdaki etkinin sirayet edeceği sektörlere akarak baştaki etki ortadan kaybolana kadar tüm ekonomide sürer. Gelirin sektörden sektöre sirayeti, istihdam artışını yönlendirir. Örneğimizdeki konut sektöründe ortaya çıkan yatırım artışının tetiklediği istihdam artışı, ikincil olarak (konut sektöründen daha az) istihdamı bu sektörden para kazanan işçilerin yaptığı harcamaların etkisiyle tüketim malları sektöründe yaratır. İstihdamdaki toplam artışın, doğrudan istihdam artışına oranı (örneğimizde konut sektöründe ortaya çıkan istihdam), çarpan adını alır. Yatırım malları endüstrisinde ortaya çıkan her bir istihdamın tüketim malları endüstrilerinde iki kişilik istihdam yaratması, çarpanı 3/1’den matematiksel olarak 3 yapar.

Tüketim Malları Endüstrisi

Yatırımlara Eşitlenen Tasarruflar

Sektörler arasında azalarak cereyan eden gelir artışı aynı zamanda tasarruf oranında da artış demektir. İlk olarak sektörlerde artan kâr düzeyleri yatırımlara, oradan da gelirlere sirayet ederek tasarrufları var eder. İkincil olarak işsizlik ödemelerindeki azalma, tasarrufların artmasına neden olur. İşsizlik ödemelerinin bir kısmı veya tamamı devlet tarafından karşılanır ve eğer devlet harcamaları kamu gelirlerinin üzerindeyse ortaya çıkan etki, borçlanmadan başka bir şey değildir. İşsizlik ödemeleri vergi gelirleri içerisinden karşılandığında, yatırımın yarattığı istihdam ve işsizlik ödemelerindeki azalma tasarruflar üzerinde hafiflemeye neden olduğunda, tasarruf düzeyi artar ve vergi yükleri de işsizlik ödemeleri azaldığı için düşüş gösterir. Kısaca işsizlik ödemelerindeki azalma, tasarruf düzeyinin artmasına neden olur.

Tasarrufların artışı, son derece açıktır ki yatırımların artışının bir sonucu olarak örneğimizde bahsettiğimiz konut sektöründeki artan harcamaları da beraberinde götürür. Kısaca tasarruflar, yatırımlar tarafından belirlenerek gelirler üzerinden yatırımlar ile denkleşir. Tasarruf edilmeyen her şey harcamadır. Konut sektörüne yapılan harcamaların tamamı ilk turda tasarrufları artırır harcamaları tetiklemezse çarpan henüz ilk turdan etkisini kaybedebilir. Konut sektöründe çalışanların harcama düzeyi arttıkça, tasarruf düzeylerindeki artış, gelir düzeyindeki artışa kıyasla daha az artar. Açıktır ki gelirlerin artışı kadar tasarruflar artmaz. Harcamalardaki artış tasarruflardaki artışın üzerindedir. Artan bu harcamalar, ekonomide diğer iş kollarını tetikleyerek gelir düzeyinin artmasına neden olur. Bunun sonucu olarak da tasarruf düzeyi artar. Bir grup işçi, gelirlerinin bir kısmını tasarruf ederken büyük bir kısmını harcayarak ekonomide diğer grup işçilerin gelirlerini var eder. Böylece gelir düzeyindeki artış, konut sektöründeki ek yatırıma eşit düzeyde tasarruf oranını çarpan etkisiyle var eder.

Örnekler

Bu noktadan itibaren çarpan sürecini matematiksel olarak anlayacağız. Matematikle arası olmayan okurun bir sonraki bölümden devam etmesini öneriyorum.

Örneği basitleştirmek adına sırasıyla şu varsayımlarda bulunalım:

  1. Ekonomideki tüm gelirin yarısı ücret diğer yarısı kârdır.
  2. Kârların 3’te 1’i tasarruf edilmektedir.
  3. Ücretlerin tamamı tüketim mallarına harcanmaktadır.
  4. İşsizlik maaşı ödemeleri ücretlerin 3’te 1’ine eşittir.
  5. İşsizlik maaşı ödemelerinin tamamı borçlanarak sağlanmaktadır.

Haftada her 1 poundluk ek harcama konut yapımına giderken, ilk çarpan turunda ücretler haftada 0.5 poundluk bir artış gösterirken kârlar da 0.5 poundluk bir artış gösterir. İşçilerin tüketimi ücretlerinin 2/3’ü kadar artar. Yani, 1/3 poundluk bir artış gösterir. Aynı şekilde kârı elde edenlerin tüketimi de 1/3 poundluk bir artış gösterir. Daha sonra ikinci turda 2/3’lük bir artış gözükür. Ek harcamalar ilk turda artmış olan gelirden gelmektedir. Ücretler çarpanın ikinci turunda 1/3, kârlar 1/3, tüketim mallarına yapılan harcamalar 4/9 kadar artmıştır. Bu süreç 3-4-5… sonsuza kadar sürmektedir.

Böylece konut inşaatına yapılacak haftada her 1 poundluk ek harcama, toplum için ek bir geliri var eder. Bu süreci şu şekilde ifade edebiliriz:

Haftada toplam 3 pound (£) ve konut sektöründeki her yeni bir istihdam için tüketim malları endüstrisinde iki yeni işçi istihdam edilir. Çarpanın 3 olduğu bu örnekte, istihdamdaki toplam artış doğrudan istihdama oranla 3 katıdır.

Haftada her 1 poundluk konut inşaatına yapılan harcama, işsizlik ödemelerinde ilk turda 1/6 poundluk azalışa ve tasarruflarda 1/6 poundluk artışı beraberinde götürür. İşsizlik ödemelerindeki düşüşten elde edilen bu tasarrufun tamamının harcamaya yönlendirildiğini düşünelim. Böylece, ilk turda 1/3 pound kadar tasarruf artışı gözlenir. İkinci turda 2/3 pound kadar gelir artışı, işsizlik ödemelerini 1/9 pound kadar düşürür. Bu da kârlar üzerinden tasarrufların 1/9 pounluk artışına neden olur. Net tasarruftaki toplam artış şöyle ifade edilebilir:

haftada toplam 1 poundluk artış. Böylece her 1 poundluk konut inşasına yapılan harcama 1 poundluk tasarruf artışına yol açar.

Şimdi bir diğer örneğe göz atalım. Ücretlerin yarısının tasarruf edildiğini varsayalım; altıda biri (yani ücret ile işsizlik ödemesi arasındaki farkın dörtte biri) ve ek kârların yarısının tasarruf edildiğini düşünelim. Gelirin çarpan süreci şu hale bürünür:

çarpan eşittir 2.

Tasarruflar her bir poundluk yatırım için bir pound artış gösterirse çarpan serisi şu hale gelir:

bir poundun tamamı.

Böylece, zaten daha önce söylediğimiz üzere, toplum tasarruf etmeye istekli olsun veya olmasın tasarruf oranları daima yatırım oranlarına eşitlenir. Tasarruf etme iştahının artması, gelirlerdeki artış ve çarpandaki düşüşe neden olur. Fakat tasarruf düzeyini artırarak yatırımların artmasını sağlamaz.

Çarpanın Boyutu

Şimdi çarpanın boyutunu belirleyen etkenlere göz atabiliriz. Kâr hadlerindeki artıştan gelen küçük tasarruf artışıyla çarpan büyük olur (ilk örnekte kârların üçte biriyken ikinci örnekte yarısı). Ve ücretlerin tamamı harcanırken ücretlerin kârlara oranı yüksek olup çarpan da büyüktür (iki örnekte de yarısı kadar).

Ücretlerin tamamı ilk örneğimizde harcanırken ikinci örneğimizde altı da biri tasarruf ediliyordu. Ücretlerin ne kadarının tasarruf edileceği, hanenin yakın geçmişindeki endişelerine bağlıdır. İşsiz insanlar ise hayatta kalmak için geçmiş dönem birikimlerini harcar veya borçlanırlar. İş bulduklarında bir önceki dönem borçlarını ödemek ister ve tekrar birikim yapmak isterler. Zaman ilerlerken borçlar ödenir ve harcamalar artmaya başlar. Bunun bir nedeni, yaygın görüldüğü üzere, çarpanın dönemler arası farklılık göstermesidir. Çarpanın değeri, yatırımların artması gibi özel durumlara bağlıdır. Yatırım oranı bir süre boyunca istihdam oranının üzerinde seyrederse çarpanda yine değişiklik görülür.

İşsizlik ödemelerinin nasıl yapıldığını da dikkate almak gerekir. Örneğimizde işsizlik ödemelerinin tamamının borçlanarak sağlandığını varsaymıştık. İşsizlik maaşı ister vergi yoluyla ister borçlanma yoluyla yapılsın insanlar hayatlarını sürdürebilmek için harcamak zorundadır. İşsizlik maaşının tamamıyla borçlanma üzerinden finanse edilmesi, vergiler üzerinden finanse edilmesinden daha büyük bir etki yaratarak çarpanı büyütür.

Tek Ülkede Çarpan

Buraya kadar çarpanı, bir bütün olarak tek bir ekonomi olarak dünya düzeyinde tartıştık. Eğer ki bir ülkede istihdam yatırımların artması ile artarsa, ithalatı da dikkate almak gerekir. Bir ülkede istihdam artarsa, tüketim malları harcamaları yükselirse, harcamalardaki artışın bir kısmı ithal mallara yönelirse, dolaylı istihdamın önemli bir parçası yurt dışında cereyan eder.

Cambridge’de yeni istihdam edilen duvar ustası ithal mal satın aldığında dolaylı istihdam ve kârların Northampton yerine Slovakya’ya hareket etmesi olasıdır. Bir tişört satın aldığında ise bu hareketin, ham pamuğun üretildiği ABD’ye doğru yönelmesi olasıdır. Bu yüzden tek bir ülke için çarpan etkisi daima dünya ölçeğindeki çarpan etkisinden küçüktür.

İthal Mallar

Çarpanın mevcut değeri, belirli ülkeler ve belirli durumlarda,  büyük önem ve ilgi arz eder. İki metot bu değerin hesaplanması için kullanılabilir. Örneklerimizde gösterdiğimiz yöntem (bunlar oldukça basitleştirilmiş olsa da), ücretlerin kârlara oranını, işsizlik maaşının ücrete oranını, tasarrufların kârlara oranını ve benzeri ilgili büyüklüklerde makul bir tahmine olanak tanımaktadır. Diğer bir metot ise sermaye malları endüstrilerini ve genel olarak endüstrilerdeki istimdamda yaşanan mevcut değişikleri inceler ve buradaki oranları araştırır. Bu yöntemlerin ikisi de kullanılmakta ve önemli sonuçlar vermektedir. 1931’den 1935’e kadar İngiltere’de yaşanan depresyonda çarpanın 2 civarından olduğu gözükmektedir. Ve beklediğimiz üzere Amerika Birleşik Devletleri’nde çarpanın boyutu oldukça büyüktür; çok daha az bir şekilde ithalata bağımlıdır.

Sonraki Bölüm: Yatırımların Dalgalanması

Not: Joan Robinson’ın “Introduction to the Theory of Employment” kitabının üçüncü bölümünden çevrilip derlenmiştir.

(Visited 989 times, 1 visits today)
Close